Akciğer kanserini akciğer hücrelerinin denetimsizce çoğalması sonucu tümör oluşması durumu olarak tanımlayan İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Berivan Karatekin, hastalığın ülkemizde ve dünyada en sık görülen kanser tiplerinden biri olduğunu tabir etti.
“ÖLÜM ORANI ERKEKLERDE EN YÜKSEK, BAYANLARDA İKİNCİ EN YÜKSEK KANSER”
Akciğer kanseri tanısı konma sıklığının maalesef tütün ve tütün eserlerinin kullanımındaki artışla birlikte giderek arttığını işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Berivan Karatekin, “Ölüm oranları hastalığın evresiyle bağlantılı olup, sıklıkla geç evrelerde teşhis aldığından mevt oranı; erkeklerde en yüksek, bayanlarda ikinci en yüksek kanserdir” diye konuştu.
“GEÇMEYEN ÖKSÜRÜK, KANLI BALGAM VE GÖĞÜS AĞRISINA DİKKAT”
Dr. Öğr. Üyesi Karatekin, akciğer kanseri belirtilerini ise şöyle anlattı:
“Akciğer dokusunda ağrı duyusu olmadığından, hastalığın erken evresinde semptom bulunmaması teşhiste gecikmelere neden olmaktadır ve bu durum hastaların sağ kalım oranlarını düşürmektedir. Sıklıkla belirtileri geçmeyen öksürük, kanlı balgam, göğüs ağrısı, nefes darlığı, kilo kaybı ve halsizliktir.”
“ÖNGÖRMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Akciğer kanseri gelişmeden tarama testleri ile o bireyde kanser olacağını ön görmenin çoğunlukla mümkün olmadığını işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Karatekin, fakat kaçınmanın çoğunlukla mümkün olabileceğinin altını çizdi. Dr. Öğr. Üyesi Karatekin, tütün ve tütün eserlerinin kullanımından kaçınmanın akciğer kanserine yakalanmamak açısından epeyce kıymetli olduğunu ekledi.
“AİLESİNDE AKCİĞER KANSERİ OLANLAR DİKKATLİ OLMALI”
Hangi bireylerin akciğer kanseri açısından risk altında değinen Dr. Öğr. Üyesi Karatekin, “Özellikle tütün ve tütün eserlerini kullananlar, kimyasallara maruz kalan emekçiler, tandır hikayesi olan ve organik yakıtlar kullanan şahıslar, tüberküloz hikayesi olanlar ve ailesinde akciğer kanseri kıssası bulunanlar yüksek risk grubundadır. Bu oran erkeklerde bariz yüksekken bayanlarda sigara kullanımının artmasıyla bayan hasta sayısı da süratle artmaktadır” tabirlerini kullandı.
“YOĞUN TRAFİĞİN OLDUĞU YERLER VE SANAYİ BÖLGELERİNDEN UZAK DURULMALI”
Dr. Öğr. Üyesi Karatekin, akciğer kanserinden korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle anlattı:
“Kanserden korunmanın en âlâ kansere hiç yakalanmamaktır. Hastaların yaklaşık yüzde 90’ı sigara içmektedir; bu yüzden tütün ve tütün eserlerinden kaçınmak kıymetlidir. Elektronik sigara ve düşük nikotin içeren sigaranın sanılanın bilakis kanserden korunmaya yararı yoktur. Akciğer kanserinden korunmada, tütün eserlerinden uzak durmanın yanı sıra etraf ve hava kirliliğinden korunmak da büyük ehemmiyet taşır. Bilhassa ağır trafik, sanayi bölgeleri ve kirli hava şartlarına maruz kalmaktan kaçınılmalı; konut içi hava kirliliğini azaltmak için düzgün havalandırma sağlanmalı, odun yahut kömür üzere yakıtlar yerine daha pak güç kaynakları tercih edilmelidir. Ayrıyeten riskli işlerde çalışanların esirgeyici ekipman kullanması hayati ehemmiyet taşır.”
“AKILLI İLAÇ TEDAVİLERİ (İMMUNOTERAPİ) UMUT VADEDİYOR”
Son olarak akciğer kanserindeki tedavi yollarından bahseden Dr. Öğr. Üyesi Karatekin, “Tedavi seçenekleri hastalığın evresine nazaran belirlenir. Evreye uygun olarak cerrahi tedavi, ilaç tedavisi (kemoterapi), ışın tedavisi (radyoterapi) üzere tedavi seçenekleri mevcuttur. Son yıllarda sayıları artan akıllı ilaç tedavileri (immunoterapi) umut vadetmektedir. Kanserin erken evrede teşhisi halinde cerrahi müdahale ile tam kür sağlanabilir, lakin bu evrede teşhis talihi düşük olduğundan tedavi muvaffakiyet oranı sınırlıdır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.